DOLAR
Alış: 41.17
Satış: 41.33
EURO
Alış: 48.18
Satış: 48.37
GBP
Alış: 55.62
Satış: 56.03
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
Ana Sayfa
Foto Galeri
25.08.2025
8006 Görüntüleme
Rejimi bitiren isim konuştu
- Esad’ı deviren isim konuşmaya başladı ve çarpıcı er doğan sözlerinde bulundu. Uzun yıllardır iç savaşın pençesinde kıvranan Suriye’de, rejim karşıtı güçlerin zaferi ile yeni bir sayfa açıldı. 61 yıllık Baas rejimi, halkın özgürlük mücadelesine yenilerek iktidardan düştü. Bu gelişme, bölgedeki siyasi dengeleri derinden etkileyecek ve Suriye’nin geleceği için belirleyici bir dönüm noktası olacak. Suriye’de yaşanan son gelişmelerin ardından Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Culani, Türkiye’nin bu süreçteki etkin rolüne dikkat çekti. Culani, yaptığı açıklamada,
- Uzun yıllardır kan, gözyaşı ve yıkımla anılan Suriye, tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini yaşıyor. 61 yıllık Baas rejimi ve Beşar Esad iktidarı, halkın özgürlük mücadelesi ve muhalif güçlerin beklenmedik derecede hızlı ilerleyişi karşısında dayanamayarak çöktü. 27 Kasım’da başlayan askeri operasyonlar, domino taşı etkisiyle Halep, Hama, Humus ve İdlib gibi stratejik kentlerin bir after bir muhalif grupların eline geçmesine neden oldu. Halkın rejime karşı years of birikmiş öfkesinin de desteğiyle ilerleyen muhalifler, kısa sürede başkent Şam’ın kapılarına dayandı. Bu ani ve çarpıcı gelişmeler karşısında Beşar Esad’in iktidarı kaybetmek üzere başkentten kaçmak zorunda kalması, Suriye iç savaşının seyrini temelden değiştirdi. Bu zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Suriye halkı için on yıllardır hasretle beklediği bir umut ışığı oldu. Sürekli çatışma, istikrarsızlık ve insanlık dramlarıyla anılan bir ülke, nihayet barış ve demokrasi umuduyla yeniden inşa sürecine girebilecek bir fırsat yakaladı. Ancak bu zaferin ardından çok daha kritik bir süreç başlıyor: Savaşın yarattığı enkazın kaldırılması, yeni bir siyasi düzenin inşası ve onlarca yıllık baskıcı rejimin mirasının hesabının sorulması. Bu karmaşık ve çok boyutlu süreçte, daha önce radikal çizgisiyle bilinen Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Culani’nin sergilediği beklenmedik tavır ve yaptığı çarpıcı açıklamalar, Suriye’nin geleceğine dair ipuçları veriyor. Culani, Türk basınına verdiği özel röportajda resmi bir kıyafetle kamera karşısına geçerek “deviren isim” kimliğinden ziyade “inşa eden lider” imajı çizdi. Yaptığı açıklamalar, sadece askeri zaferi değil, aynı zamanda ülkeyi yeniden ayağa kaldırma niyetini de ortaya koydu. Hesap Verme Zamanı ve Geçiş Adaleti Culani’nin en dikkat çekici vurgularından biri, Esad rejiminin işlediği insanlık suçlarının hesabının sorulacağı yönündeydi. Özellikle Sednaya Hapishanesi gibi rejimin sembolik zulüm merkezlerindeki insanlık dışı uygulamalara dikkat çekti. Bu suçlara ilişkin deliller toplandığını, sorumluların tespit edilerek uluslararası yargı önüne çıkarılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Hatta Sednaya Hapishanesi’nin ileride bir anıt müzeye dönüştürülerek, yaşanan acıların unutulmamasının ve gelecek nesillere bir ders olarak kalmasının planlandığını açıkladı. Bu açıklama, yeni yönetimin geçiş dönemi adaleti konusundaki ciddiyetini gösteriyor. Mağdurların haklarının teslim edilmesi ve toplumsal barışın sağlanabilmesi için adaletin tesis edilmesi hayati önem taşıyor. Culani’nin bu söylemleri, uluslararası toplum nezdinde de meşruiyet kazanmak için atılmış önemli bir adım olarak yorumlanıyor. Türkiye’nin Belirleyici Rolü ve Yapıcı İş Birliği Vurgusu Culani’nin açıklamalarındaki belki de en şaşırtıcı ve stratejik olan yönü, Türkiye’ye yönelik olumlu ve yapıcı dilidir. Daha önce Türkiye ile karmaşık ve zaman zaman gerilimli bir ilişkisi olan bir grubun liderinin, “Atacağımız her adımda Türkiye’nin desteğini almak önemli” ve “Suriye’nin yeniden inşa edilmesinde Türkiye ile ortak çalışma arzusundayız” ifadelerini kullanması, bölgesel dengelerdeki önemli bir değişime işaret ediyor. Bu durum, Türkiye’nin son dönemdeki askeri ve diplomatik hamlelerinin—Suriye Milli Ordusu ile yürütülen başarılı operasyonlar—bölgede ne kadar etkin bir güç odağı haline geldiğinin bir kanıtı. Culani’nin bu çağrısı, Türkiye’nin sadece askeri anlamda değil, siyasi ve diplomatik anlamda da Suriye’nin geleceğinin şekillenmesinde kilit bir aktör olarak tanındığını gösteriyor. İki ülke arasında güçlenecek bir iş birliği, Suriye’nin yeniden inşası, mülteci sorununun çözümü ve bölgesel istikrar için hayati önem taşıyor. Uluslararası Topluma Çağrı ve Yeniden İnşa Süreci Culani, uluslararası topluma da seslenerek Suriye’nin yeniden yapılanması için maddi ve manevi destek çağrısında bulundu. Anayasa çalışmalarının devam ettiğini belirterek yeni, demokratik ve kapsayıcı bir siyasi düzenin inşasının hedeflendiğini vurguladı. Bu sürecin başarıya ulaşması, yalnızca bölgesel aktörlerin değil, Batılı ülkelerin ve uluslararası kuruluşların da desteğine bağlı. Suriye’nin bir çatışma bölgesi olmaktan çıkıp, barış ve istikrarın tesisi için uluslararası toplumun bu sürece aktif katılımı büyük önem taşıyor.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.